20 Mart 2010 Cumartesi

Bizim ufaklik kutusundan cikti...

Gectigimiz Carsamba gunu bizim ufakligi artik bahceye biraktik;cunku bir aksam kitap okurken yanima geldi (bu yaziyi bitireyim okudugum kitabida yazacagim).Bu isin boyle olacagi bir gun onceden belliydi aslinda.Oglende mamasini verirken heyecanindan bir ayagini kutudan disariya cikarmisti,aksam mamasini verirken artik iki ayagini da kutunun kenarina koyuyordu.

Artik evin icinde kutuda bakabilmek mumkun degil,kutuya koydugum anda kendini disariya atiyor.














Zaten bahcede mutlu,diger kardesleri kosup zipliyor ama bu daha cok ufak oldugu icin oburlerinin hizina ayak uyduramiyor.Mamasini verecegim zaman "ufaklik hadi gel mama saati " diye sesleniyorum.















O da gucunun yettigi kadar kosarak yanima geliyor.Ama gelene kadar surekli "haydi burada,kos ufaklik,hadi mama " seslenmem lazim,aksi takdirde dikkati dagiliyor ve yari yoldayken baska seylerle ugrasmaya basliyor.Benimde hazirladigim mama ziyan olmus oluyor.




















Neden ben yanina gidemiyorum biliyormusunuz? Cunku bahcede bu ufakligin babasi var ve 170 kg.beni biraz korkutuyor acikcasi.
Bir biberon mamayi nefes almadan iciyor.Inanilir gibi degil ama nefes alsin diye biberonu asagiya indirdigimde kendisi tekrar yukariya ittiriyor.(Bu ufaklik benim sahip oldugum ilk kuzu:)))Kuzular annelerini emecekleri zaman annelerinin memesine kafalariyla vururlarmis sutun gelmesi icin.Bu ufaklik annesini sadece iki gun emebildigi halde (o iki gunde de bu isi nekadar becerebildi bilmiyorum) bu isi biliyor.Yanima geldigi anda biberona kafa atiyor sut gelsin diye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder