20 Kasım 2010 Cumartesi

Bahçeden son haberler

Dereotları maydanozlarla birlikte mutlu bir şekilde büyüyorlar.















Tereler de oldukça sağlıklılar.





















Yaprak kerevizleri kullanmaya başladık.Kokusu ve lezzeti çok hoşuma gidiyor.















Yeşil soğanlar artık yeme kıvamına geldiler.Hatta taze sarımsaklarımızda minik minik çıkmaya başladılar.





















Bu domates fidelerini artık ayırıp ilk şaşırtmalarını yapmam lazım.İlerleyen günlerde bu minikler için bir küçük sera yapacağım.















İlk ektiğim saksıdaki rokalarımızı tırtıllarla paylaşıyorduk.Galiba artık yeterince doydular...tırtıllar kendiliğinden yok oldu.Biz de geri kalanla lezzetli bir roka salatası yaptık.






















Kırmızı pancarlar.
















Yağlı kıvırcık ve Yedikule marulları.



7 Kasım 2010 Pazar

Bahçeden son haberler

Solda gördüğünüz kabın ne olduğunu tahmin edebiliyormusunuz?






















Bu fotografı çektiğim ana kadar Bodrum'da müthiş bir fırtına ve yağmur vardı.Daha önce yazmıştım,sitede musluklarımızdan akan suya deniz suyu karışıyor ve bu suyla fidelerimi sulayınca zavallılar biraz etkileniyorlar.Gelişmeleri yavaşlıyor.Ama her yağmur yağışından sonra ise fidelerde gözle görülür bariz bir gelişme oluyor.






















İşte bu yüzden ben de mümkün olduğunca yağmur suyu toplamaya başladım.















Asıl yerlerine;toprağa şaşırtmalarının yapılması için bekleyen kırmızı pancar fideleri.















Tereler.






















Dereotları.


















Bu mevsimde sera olmadan domates yetiştirilmez biliyorum ama denemek istiyorum,bakalım sonuç ne olacak hep beraber göreceğiz.

















Onbeş gün arayla ektiğim turp-roka saksıları.Bu onbeş günlük aralık iyi bir süre;hepsi birden yeme kıvamına gelmiyor.Ama kalabalık bir aileyseniz tabi ozaman iş değişiyor.O zaman ikişer saksı onbeş gün arayla.















BİR HAFTA SONRA

Kırmızı pancar fidelerini şaşırttım.Ama yaprakları ve gövdeleri okadar narinki (daha önce hiç bu kadar kötü durumda fidelerim olmamıştı,kötü kalitede toprak;aslında mümkün olduğunca iyileştirdim ama bukadar olabiliyor ve tuzlu su sayesinde bu kadar olabiliyor zavallılar)hava karardığı için çekim kalitesi düşük.Yarın tekrar görüntüleyeceğim.Hemde fideler biraz yerlerine alışmış olurlar.






















ERTESİ GÜN

Akşam fideleri diktikten sonra biriktirmiş olduğum yağmur suyuyla can sularını verdim.Su yumuşak,hava da ne soğuk ne sıcak,toprağıda eleyip taşlarından temizlemiştim,biraz da torf ve gübre koydum.İşte sonuç kırmızı pancar fideleri hallerinden memnun görünüyorlar.






















İkinci seferde ektiğim roka ve turp tohumlarından çıkan sonuç.






















Dere otları.Asıl yapraklar çıkmaya başladı görebiliyorsunuz değilmi?















Tereler.






















İlk seferde ektiğim rokalardan sadece iki yaprak yiyebildik;diğerlerini yeşil tırtıllar yiyor.Neyse ne yapalım paylaşmayı bilmek lazım.















Yaprak kerevizlerimizde iyi duruma geldiler ama hala çok narinler.Çoban salatasında ve çorbalarda bence çok hoş bir çeşni oluyor.






















Domates fidelerim de gerçek yapraklarını çıkartmaya başladılar.


















Yeşil soğanları görebiliyormusunuz?Bunların soğanlarını toprağa gömdüğüm akşam müthiş bir yağmur oldu.Zavallılar iki gün su altında kaldılar.Herhalde çürümüşlerdir diye düşünüyordukki birer birer kafalarını çıkartmaya başladılar.Gerçekten yağmur sonrası doğada mucizeler oluyor.Bunu küçücük bir bahçede bile görebilmek bana müthiş keyif ve heyecan veriyor.