7 Kasım 2010 Pazar

Bahçeden son haberler

Solda gördüğünüz kabın ne olduğunu tahmin edebiliyormusunuz?






















Bu fotografı çektiğim ana kadar Bodrum'da müthiş bir fırtına ve yağmur vardı.Daha önce yazmıştım,sitede musluklarımızdan akan suya deniz suyu karışıyor ve bu suyla fidelerimi sulayınca zavallılar biraz etkileniyorlar.Gelişmeleri yavaşlıyor.Ama her yağmur yağışından sonra ise fidelerde gözle görülür bariz bir gelişme oluyor.






















İşte bu yüzden ben de mümkün olduğunca yağmur suyu toplamaya başladım.















Asıl yerlerine;toprağa şaşırtmalarının yapılması için bekleyen kırmızı pancar fideleri.















Tereler.






















Dereotları.


















Bu mevsimde sera olmadan domates yetiştirilmez biliyorum ama denemek istiyorum,bakalım sonuç ne olacak hep beraber göreceğiz.

















Onbeş gün arayla ektiğim turp-roka saksıları.Bu onbeş günlük aralık iyi bir süre;hepsi birden yeme kıvamına gelmiyor.Ama kalabalık bir aileyseniz tabi ozaman iş değişiyor.O zaman ikişer saksı onbeş gün arayla.















BİR HAFTA SONRA

Kırmızı pancar fidelerini şaşırttım.Ama yaprakları ve gövdeleri okadar narinki (daha önce hiç bu kadar kötü durumda fidelerim olmamıştı,kötü kalitede toprak;aslında mümkün olduğunca iyileştirdim ama bukadar olabiliyor ve tuzlu su sayesinde bu kadar olabiliyor zavallılar)hava karardığı için çekim kalitesi düşük.Yarın tekrar görüntüleyeceğim.Hemde fideler biraz yerlerine alışmış olurlar.






















ERTESİ GÜN

Akşam fideleri diktikten sonra biriktirmiş olduğum yağmur suyuyla can sularını verdim.Su yumuşak,hava da ne soğuk ne sıcak,toprağıda eleyip taşlarından temizlemiştim,biraz da torf ve gübre koydum.İşte sonuç kırmızı pancar fideleri hallerinden memnun görünüyorlar.






















İkinci seferde ektiğim roka ve turp tohumlarından çıkan sonuç.






















Dere otları.Asıl yapraklar çıkmaya başladı görebiliyorsunuz değilmi?















Tereler.






















İlk seferde ektiğim rokalardan sadece iki yaprak yiyebildik;diğerlerini yeşil tırtıllar yiyor.Neyse ne yapalım paylaşmayı bilmek lazım.















Yaprak kerevizlerimizde iyi duruma geldiler ama hala çok narinler.Çoban salatasında ve çorbalarda bence çok hoş bir çeşni oluyor.






















Domates fidelerim de gerçek yapraklarını çıkartmaya başladılar.


















Yeşil soğanları görebiliyormusunuz?Bunların soğanlarını toprağa gömdüğüm akşam müthiş bir yağmur oldu.Zavallılar iki gün su altında kaldılar.Herhalde çürümüşlerdir diye düşünüyordukki birer birer kafalarını çıkartmaya başladılar.Gerçekten yağmur sonrası doğada mucizeler oluyor.Bunu küçücük bir bahçede bile görebilmek bana müthiş keyif ve heyecan veriyor.

2 yorum:

  1. selamlar , ben geldimmm ciftligine endercim.insaallah emeklerinin karsiligini alirsin tazecik citir citir yapraklar hepsine tek tek elleyip sevmek istiyorum . bodruma dair hic duymamistim yagmur yaginca icme suyuna deniz suyunun karismasi , hos degil dimi ..memleketimi övsem mi acaba birazcik, alanya da icme suyu öyle temizki pekcok kisi cesmeden icer suyunu , toros daglarindan buz gibi gelir .annemlerin evide sadece 100 m kadar denize allahtan alt yapi cok iyi alanya nin ... bu arada muhtesem kek tarifin dün denendi cok lezetli oldu paylastigin icin cok sagol ..sevgilerimle züleyha

    YanıtlaSil
  2. Canim,
    Hosgeldin ama ben kac gunden beri sayfama ugrayamiyorum.Bir kosturmaca bir kosturmaca...
    Bu guzelleri yemeye bekliyorum beraber yiyelim,ah keske gunun birinde bu dilegim kabul olsa.
    Zuleyhacigim Bodrum'da sehir su sebekesinin ulastigi yerlerde hic bir sorun yok.Ama su anda ikamet ettigimiz site yeni kurulmus durumda ve siteye sehir suyu gelemiyor.O yuzden de artezyen cakmislar.Sitede yanilmiyorsam 450 adet ev var tabi su yetsin diye oldukca derine inmisler o yuzden de deniz suyu karisiyor.Simdi dua ediyoruz biran once sehir suyu gelsin diye.Hele iki sene oncesine kadar annemin oldugu sitede artezyen bile yoktu traktorle su geliyordu ve koca koca depolarimiz vardi evlerimizin alt katlarinda oralara bosaliyordu.Neyse artik onun evinde sehir suyu akiyor.Bodrum iste boyle bir yer.Ah ah Alanyanin su cenneti oldugunu cok iyi biliyorum.Alanya da cekilmis okadar cok fotografim varki;siyah-beyaz (yil 1969)neredeyse hepside ya bir dere kenari ya da baska akan herhangi bir su kenari:))
    Keki denemene cok sevindim cok guzel oluyor degilmi?Laf aramizda o keki yerken (tabi yaninda da sert bir filtre kahve) cok mutlu oluyorum.Hele agizda o dagilisi...ben galiba simdi bir tane yapacagim,cok canim istedi.
    Cok opuyorum,cok sevgiler.

    Ender teyze

    YanıtlaSil